Yeni Bir Gelişme

Daha önce tutuklanan Fatih Keleş’in kardeşi Zafer Keleş'in tutuklanmasının ardından, soruşturma kapsamında tutuklu bulunan İBB Meclis İştirakler Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Ertan Yıldız, 'etkin pişmanlık hükümleri' kapsamında ev hapsi ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 19 Mart tarihinde İBB'ye yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 'mali suçlar' gerekçesiyle tutuklanan isimlerden olan Ertan Yıldız, geçtiğimiz hafta etkin pişmanlıktan bir ifade vermiş, ifadesinin ardından yeniden tutuklu bulunduğu cezaevine gönderilmişti. Ancak bugün ikinci defa etkin pişmanlık ifadesi veren Yıldız'a, ifadesinin ardından adli kontrolle tahliye kararı verildi. Yıldız, ev hapsi şeklinde adli kontrol ile serbest bırakıldı.Dilekçesinde, Beylikdüzü'nde ortağı olduğu şirketler nedeniyle 2013 yılında CHP'nin Beylikdüzü İlçe Başkanı olduğu dönemde Ekrem İmamoğlu ile tanıştığını söyleyen Ertan Yıldız, 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildikten sonra İstanbulspor Beylikdüzü isimli basketbol takımında yöneticilik yaptığını ve hiçbir ücret almadığını belirtti. Yıldız, Ekrem İmamoğlu ile hukukunun bu süreçte arttığını ifade etti. 2018 yılında şirket ortaklığından ayrıldığını duyan Ekrem İmamoğlu'nun kendisini arayarak yemek yemeye davet ettiğini söyleyen Yıldız, İmamoğlu'nun İBB Başkanı adayı olacağını ve kendisini de yanında görmek istediğini söylediğini aktardı. Yıldız, tamamen manevi duygularla böyle bir durumda kendisiyle beraber olacağını söylediğini kaydetti.2019 yılında Ekrem İmamoğlu'nun seçimi kazanmasının ardından birlikte çalışmaya başladıklarını belirten Yıldız, kendisini resmi başkan danışmanı olarak atadığını ifade etti. İlk başta hangi alanlardan sorumlu olacağının belli olmadığını, yaklaşık 15-20 kişilik bir ekiple İBB'nin kurumsal kadro ve resmi iş durumu üzerine çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Tahminen 2019 yılının Eylül - Ekim ayları gibi İBB'de işlerin bir miktar toparlanması neticesinde Ekrem İmamoğlu'nun şirket yöneticiliğindeki tecrübelerini ve uzmanlığını kullanmak amacıyla kendisini İBB iştiraklerinde sorumlu başkan danışmanı yapacağını söylediğini aktardı. Yıldız, şirket yönetiminin uzmanlık alanı olduğunu belirterek kabul ettiğini ve bunun sebebinin tamamen idealist amaçlarla memlekete hizmet etmek olduğunu ifade etti. Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş.'ye Murat Ongun'un, Bimtaş'a ise Resul Emrah Şahan'ın ilgileneceği söylenerek buralarla ilgilenmemesi gerektiği belirtildi. Yıldız, çalıştığı süreç içerisinde belirttiği bu iştirakler dışında kendi uhdesinde bulunan iştiraklere odaklanarak yönetim kalitesini, mevcut sorunların çözümü, kurumsallaşma ve şirketlerin performansını artırılması gibi konularda şirketlerde danışmanlık yapmaya başladığını ve bu minvalde de Ekrem İmamoğlu'na raporlar sunmaya başladığını dile getirdi.İştiraklerin ihale ve parasal konularında hiçbir dahlinin olmadığını söyleyen Ertan Yıldız, ifadesinin devamında çarpıcı iddialarda bulundu. Yıldız, "İhaleler ile ilgili süreçler ilgili iştiraklerin genel müdürleri ve yönetim kademesindeydi. İlk bir yıl firmaları toparladım. Zararda olan firmaları kara geçirdim. Vergi sigorta borcu olan 14 şirketin vergi ve sigorta borcunu yapılandırdık ve ödedik. Buraya kadar hiçbir sorunumuz olmamıştı. Birinci yılın sonundan itibaren her ne kadar doğrudan Ekrem İmamoğlu'ndan gelmese bile Ekrem İmamoğlu adına Fatih Keleş yanıma gelerek bazı firmalara ihaleler verdirmem hususunda telkinlerde bulunmuştur. Bu firmaların çoğunluğu hatırladığım kadarıyla Beylikdüzü kökenli firmalardı" dedi. Yıldız, Fatih Keleş'e defaten söz konusu ihalelerde yetkisi olmadığını, bu hususların ilgili iştiraklerin uhdesinde olduğunu ve şirketlerin ihaleye girerek işleri alabileceğini söylediğini belirtti. Birçok iştirak yöneticisinin de bu konularda Fatih Keleş'e karşı isteksiz olduğunu ve bu işlere girmek istemediklerini bildiğini ifade etti. Kendi duruşundan kaynaklı olarak bir süre sonra farklı bir yapılanma oluşturulmaya başlandığını hissettiğini ve başta Ekrem İmamoğlu'nun olduğu ve Fatih Keleş aracılığıyla temaslar olduğunu hissettiğini söyledi.Yıldız'ın ifadesine göre, "İştirakler üzerinden istedikleri tam manasıyla alamayınca İBB bünyesindeki Fen İşleri, Yol Bakım Daireleri gibi yapımcı daireler üzerinden daha fazla iş vermeye başladılar. Küçük ve orta nitelikli işleri kendilerini yakın firmalara vermeye başladılar. Bu ihalelerde iştirak şirketlerine az iş verilerek şu an hatırladığım Özyurt İnşaat ile Adem Soytekin'e ait firmalar gibi daha çok Beylikdüzü kökenli önceden bildikleri firmalara işler verilmeye başlanılmıştır. Bunun sebebi iştiraklerde benim taleplerini gerçekleştirmek istemememdir. Fakat büyük işler için firmaları yoktu. Ekrem İmamoğlu beni de bu parasal işlere katmaya gayret etti ancak doğrudan böyle bir söylemi olmadı" dedi. Yıldız'ın dilekçesinde, "Cebeci'de yapılan ikinci operasyon taş ve mıcır operasyonudur. Bu operasyon neticesinde Murat Gülibrahimoğlu taş piyasasını ele geçirmiş en önemli aktör olarak belli dönemlerde taş üretimini durdurarak taş fiyatlarını arttırmış. Kendisi bu şekilde karaborsacılık da yapmıştır. Bu paranın yarısı operasyonu beraber yürüttüğü Fatih Keleş aracılığıyla Ekrem İmamoğlu'na da gitmiştir" iddiaları yer aldı.Murat Gülibrahimoğlu'nun Güney Cebeci ve Kuzey Cebeci'deki İsfalt'ın hisselerini de değerinin altında satın almak istediğini ve Fatih Keleş'in İsfalt yönetimine baskı yaptığını, kendisini de bu konuda ikna etmeye çalıştığını belirten Yıldız, Ekrem İmamoğlu'nun da satılması konusunda onayı olduğunu söylediğini aktardı. Ancak kendisinin bu satışı kamuoyuna anlatmanın ve siyaseten de ekonomik olarak da yanlış bir iş olduğunu söylediğini ve bu uyarının neticesinde Ekrem İmamoğlu'nun bu satıştan vazgeçmek zorunda kaldığını ifade etti. Yıldız, Ekrem İmamoğlu'nun her fırsatta Murat Gülibrahimoğlu'nun çok becerikli ve yetenekli bir insan olduğunu ve önünün açılması gerektiğini söylediğini belirtti. Bir gün Ekrem İmamoğlu'nun birçok belediye bürokratının olduğu toplantıda Eyüp civarında taş ocaklarının şehir içinde kaldığını ve bunların buradan kaldırılması gerektiğini söylediğini ve buradaki amacının taş ocaklarının tamamını işlevsiz bırakarak Murat Gülibrahimoğlu'nun tamamen tekelleşmesini sağlamak olduğunu iddia etti. İbrahim Bülbüllü'nün bu operasyonun Fatih Keleş adına parasal kontrol ve yönetimini sağladığını belirten Yıldız, Fatih Keleş, Arif Gürkan Alpay ve Murat Gülibrahimoğlu'nun özel jetle birçok yurt dışı seyahati olduğu iddia edildi. 2024 yılının sonlarında operasyon iddiaları çıkmaya başlayınca Murat Gülibrahimoğlu'nun elde ettikleri paraları kendi uhdesine geçirerek kaçacağı endişesiyle bu şahıstan paraların istendiğini duyduğunu, fakat Murat Gülibrahimoğlu'nun paraların büyük bir kısmını vermediğini duyduğunu ve 2025 yılı Mart ayı gibi kendisinin yurt dışına kaçtığını, Londra'da olduğunu ve Londra'da ciddi bir parası olduğunu, bu paraların da yarısının Ekrem İmamoğlu'nun olduğunu tahmin ettiğini söyledi. Yıldız, bu operasyonlar neticesinde belediyenin dolayısıyla kamunun çok ciddi zarara uğradığını belirtti. Dilekçenin devamında ise, Ayhan Koç'un Mezarlıklar Daire Başkanı olduğu dönemde satışa kapalı mezarlık alanlarını kendi belediye başkan adaylığına fon oluşturmak amacıyla satışlar yaptığını ve bu satışları kendisi ve aracılarla gerçekleştirdiğini iddia etti. Bu olayın İBB tarafından birçok kişi tarafından duyulduğunu ve bunun neticesinde kendisinin tekrar aynı göreve getirilmediğini belirtti. Zafer Keleş'in, Fatih Keleş'in kardeşi olup Fatih Keleş adına tahsilat işlerini yaptığını ve Ekrem İmamoğlu adına yapılan tahsilatların Fatih Keleş'te toplandığını söyleyen Yıldız, bu paraların genellikle Florya'da bulunan eski başkanlık konutu olan ve Fatih Keleş'in ofis olarak kullandığı yere getirildiğini ifade etti. Operasyondan yaklaşık 7-8 ay önce Ekrem İmamoğlu'nun birçok İBB bürokratına dinlendiklerini ve takip edildiklerini, dikkatli olmaları gerektiğini söylediğini belirtti. Ekrem İmamoğlu'nun tüm parasal sistemi kendisi takip etmekte olup, bu sistemde nam hesabına çalışan kişilere tek tek hesap sorduğunu ve bu şahısların da kendi adlarına zaman zaman küçük işler yaptığını, Ekrem İmamoğlu'nun da buna göz yumduğunu söyledi. Hakkında isnat edilen Capacity AVM'den rüşvet istenmesi konusunda hiçbir dahlinin bulunmadığını belirten Yıldız, söz konusu olayın Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz'den duyduğunu ve taşıyıcı perdelerin kesilerek binanın depreme riskli hale geldiğini, otoparkların iptal edilerek dükkan yapıldığını söylediğini aktardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir