Selahattin Demirtaş’ın Tahliye İhtimali ve Ardındaki Kulis Senaryoları 2016 yılından bu yana Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği yönündeki iddialar, son dönemde sıkça gündeme gelmeye başladı. Eski HDP Eş Genel Başkanı'nın serbest kalması, Türkiye’nin siyasi arenasında önemli bir gelişme olarak kabul edilirken, gazeteci Özlem Gürses, Demirtaş’ın tahliyesine dair dikkat çeken kulis bilgilerini kamuoyu ile paylaştı. Demirtaş’ın tahliye edilip edilmemesi, yalnızca HDP çevrelerinin değil, aynı zamanda ülke genelindeki birçok siyasi aktörün gündeminde. Özellikle PKK'nın silahlı faaliyetlerini sonlandırma kararına ilişkin açıklamalar yapan AKP İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci’nin ifadeleri, Demirtaş’ın tahliye olma ihtimalini güçlendiren bir başka faktör olarak öne çıkıyor. Ekinci, “Demirtaş’a hala suçlu muamelesi yapmak doğru olmaz. Demirtaş ve benzer isimler siyasete dönebilir,” şeklindeki açıklamasıyla, serbest bırakılmasının siyasi bir uzlaşma çerçevesinde olabileceğine dair ipuçları veriyor. “Öcalan Demirtaş’ı İstiyor” İddiası ve Yeni Dönem Senaryoları Gazeteci Özlem Gürses, geçtiğimiz günlerde Sözcü ekranlarında yayınlanan Para Politika programında, Demirtaş’ın tahliyesine dair kulislerde yer alan yeni senaryoları aktardı. Gürses’in aktardığına göre, bazı kulislerde Selahattin Demirtaş’ın, Haziran ayının 15’inde tahliye edilmesinin planlandığı konuşuluyor. Bunun yanı sıra, Demirtaş’ın eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile birlikte, yeni dönemde dışarıdaki siyasi sözcülerden biri olacağı ve bu süreçte Öcalan’ın Demirtaş’ı istediği yönündeki iddialar da sıkça dillendiriliyor. Öcalan’ın bu talebinin, toplumun geniş kesimlerini ikna edebilmek için önemli bir adım olacağı belirtiliyor. Bu süreçte, DEM Parti’nin yeniden şekilleneceği ve Öcalan’ın genel başkan gibi davranacağı, hatta Demirtaş’ın ikna edilmesi halinde bu yapı içinde yer alacağı konuşuluyor. Diğer bir senaryo ise DEM Parti'nin ikiye bölüneceği ve partinin içinden bir sosyalist hareketin çıkacağı yönünde. Bu yeni oluşumun, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile bir işbirliği yaparak, sosyalist ve sol bir çizgide siyaset yürüteceği öngörülüyor. Barış Süreci ve “Trolleşme İklimi” Üzerine Eleştiriler Ancak Demirtaş ve partisiyle ilgili tartışmaların yanında, Türkiye’nin genel siyasi atmosferinde dikkat çeken bir diğer konu ise barış süreci üzerine yapılan eleştirilerin giderek daha sert bir hale gelmesi. Özlem Gürses, “Barış metnine veya sürecine eleştiri getiren, temkinli yaklaşan herkesi vatan haini ilan etmek, bir ‘trolleşme iklimi’ yaratmak doğru değil,” diyerek, iklimdeki aşırı kutuplaşmaya dikkat çekiyor. Bu trolleşme ikliminin, Türkiye’nin en kadim sorunlarından biri olan Kürt meselesi ve barış sürecini, sağlıklı bir şekilde tartışmak yerine, sosyal medya tartışmalarına ve etiketlemelere indirgeyen bir tehlikeye dönüştüğünü vurguluyor. Gürses, bu tür polemiklerin Türkiye’nin uzun vadeli çözüm sürecini olumsuz etkileyebileceğine ve daha olgun bir siyaset anlayışına ihtiyaç duyulduğuna da işaret ediyor. Bu bağlamda, herkesin birbirini “vatan haini” olarak etiketlemek yerine, somut adımlar ve olgun bir diyalogla barış sürecinin nasıl sürdürülebileceğine dair fikir alışverişi yapması gerektiğini belirtiyor. Tahliye Durumunun Siyasi Yansımaları ve Belirsizlik Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi, yalnızca bireysel bir özgürlük meselesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin çok katmanlı siyasetinde de önemli bir kırılma noktası yaratabilir. Eğer Demirtaş gerçekten tahliye olursa, bu durum sadece HDP veya Kürt siyasi hareketi açısından değil, Türkiye’nin genel siyasi dengeleri açısından da önemli bir dönüm noktası olabilir. Demirtaş’ın cezaevinden çıkmasının, muhalefet ile iktidar arasında bir güç dengesine etki edip etmeyeceği, çözüm sürecinde yeniden bir ivme yaratıp yaratmayacağı merak konusu. Ancak şu an için hem iktidar hem de muhalefet cephesinde kesin bir görüş birliği olmadığından, bu ihtimalin siyasi sonuçları, tahliyenin gerçekleşip gerçekleşmemesiyle doğrudan ilişkili olacaktır.