CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile iktidara yakınlığıyla bilinen köşe yazarı Abdulkadir Selvi arasında tansiyon giderek yükseliyor. Selvi’nin Tanal’ı hedef alan ifadelerine karşılık CHP’li vekil, sosyal medya platformu X üzerinden sert bir açıklama yaparak gazetecinin geçmişteki yazılarını tek tek gündeme taşıdı. “Takıntılı Âşıklar Gibi” İfadesi Fitili Ateşledi Tartışmanın fitilini, Abdulkadir Selvi’nin kaleme aldığı bir köşe yazısı ateşledi. Yazısında Mahmut Tanal hakkında, “Mahmut Tanal’da takıntılı âşıklar gibi 15 Temmuz Köprüsü’ne çıkıp, 'Ekrem’i bırakmazsanız kendimi köprüden atarım' diye eylem yapacak potansiyeli görüyorum” ifadelerine yer veren Selvi, bu benzetmeyle hem Tanal’ı hem de muhalefeti alaya aldı. Ancak Tanal, bu sözlere sessiz kalmadı. CHP’li vekil, verdiği yanıtta Selvi’yi “iktidarın propaganda memuru” olarak niteledi ve şöyle dedi: “Ben köprüye çıkmam ama senin gibi kalemini saraya kiraya veren gazetecilerin bu ülkenin aklıyla alay etmesine de sessiz kalmam. Kalemini satmış birine tek bir çift lafım var: İftira attığın yerden doğrular çıkmaz.” “Arşiv Hâlâ Yerinde Duruyor!” Tartışmalar bununla sınırlı kalmadı. Mahmut Tanal, X hesabı üzerinden yaptığı yeni paylaşımda Selvi'nin geçmişteki yazılarını hatırlatarak adeta arşiv bombardımanı yaptı. Tanal, Selvi’nin 2013 yılında Fethullah Gülen’e yazdığı övgü dolu yazıları hatırlatarak çelişkilere dikkat çekti: “2013 yılında Fethullah Gülen’e ‘Dön başımıza geç hocam’ diye yazı yazan sensin! FETÖ güzellemesi senin köşenden yayımlandı, senin imzanla! Bugün ise çıkıp utanmadan başkalarına FETÖ suçlaması yöneltiyorsun!” Tanal, açıklamasının devamında Selvi’ye gazeteciliğin etik ve hafıza gerektirdiğini hatırlattı ve geçmişte yazdığı yazılarla bugün sarıldığı pozisyon arasında derin bir uçurum olduğunu vurguladı. “Bugün bana saldırarak geçmişini temizleyemezsin! Arşivin seni yalanlıyor, sicilin seni ele veriyor! Senin geçmişin, halkın hafızasında yazılı duruyor. Benim adımı eğip bükerek, kendi gölgenden kaçamazsın!” “Gazetecilik Algı Mühendisliği Değildir” Tanal’ın mesajında bir diğer dikkat çeken nokta ise gazetecilik mesleğine dair yaptığı vurgu oldu. Selvi’nin yazılarını “algı mühendisliği” olarak niteleyen Tanal, onun gazetecilik yapmadığını, yalnızca iktidarın söylemlerini tekrar ettiğini belirtti: “Senin yazdıkların ne haberdir, ne analizdir; yalnızca algı mühendisliğidir! Ben milletin önünde konuşuyorum. Sen, iktidarın gölgesinde yazıyorsun!” Kamuoyuna Mesaj: “Gerçekler Unutulmaz” Bu polemik sadece iki isim arasındaki bir tartışma olmanın ötesine geçmiş durumda. Tanal’ın açıklamaları, özellikle geçmişte iktidar çizgisine göre pozisyon değiştiren gazetecilere yönelik genel bir eleştiri olarak da okunuyor. CHP’li vekil, kamuoyuna seslenerek Selvi’nin geçmişini unutmadıklarını vurguladı: “Ey Abdulkadir Selvi! Kalemini geçmişte kime, bugün kimlere teslim ettiğini bu millet çok iyi biliyor!” Siyasi Gerilim Yükseliyor Mahmut Tanal ile Abdulkadir Selvi arasında yaşanan bu söz düellosu, Türkiye’de gazetecilik etiği, siyasi tarafgirlik ve medya özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirmiş durumda. Taraflar sözlerini esirgemiyor; arşivler, yazılar ve söylemler üzerinden kurulan bu polemik, yakın dönemde daha da büyüyecek gibi görünüyor.