Bahçeli'den İmamoğlu'na "Fetih"li Gönderme: “İstanbul’a Vurulan Zincirler Yine Kırılacak” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul’un 572. fetih yıldönümüne ilişkin yayımladığı mesajda, yalnızca tarihi bir kutlama yapmakla kalmadı, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik süren yolsuzluk operasyonlarına da göndermelerde bulundu.Bahçeli, “İstanbul’un hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına mahkum edilmesi milli yürekleri acıtan bir yaradır” ifadeleriyle İBB yönetimini sert sözlerle hedef aldı. Fetih Mesajı Altında Siyasi Mesaj: “Zincirler 572 Yıl Önce Nasıl Kırıldıysa...” Bahçeli’nin fetih mesajı, klasik bir tarihsel anma metninden çok daha fazlasını içeriyor. İstanbul’un tarihsel ve manevi değerlerine vurgu yaparken, günümüz siyasi atmosferine dair net bir duruş sergiliyor. “İstanbul’a vurulan zincirler 572 yıl evvel nasıl kırılmışsa, bugünkü habis kuşatma da aynı şekilde kırılacaktır” ifadesi, doğrudan İBB operasyonlarına gönderme olarak değerlendirildi. Bahçeli, İstanbul’un “tarih, kültür ve kardeşlik penceresi” olduğunu belirterek, mevcut belediye yönetiminin bu mirası layıkıyla taşıyamadığını öne sürdü. Ona göre İstanbul, emaneti taşıyamayan ellerde yozlaştırılmış, rüşvet ve yolsuzlukla gölgelenmiştir. İmamoğlu’nun Tutuklanması ve Operasyonlar Arka Planında 19 Mart’ta gerçekleştirilen operasyonun ardından Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Türk siyasetinde sarsıcı bir etki yaratmıştı. Bahçeli’nin bu gelişmeleri İstanbul’un fethine dair mesajla birleştirmesi, sembolik bir zamanlamayla siyasi mesaj vermesi olarak yorumlanıyor. Bahçeli’nin açıklamalarındaki şu bölüm, İmamoğlu’na yönelik açık bir gönderme olarak değerlendiriliyor: “Fethin akıl, ahlak ve manevi mirasıyla taban tabana çelişen bugünkü ıstıraplı dönemin geride kalması, kahırdan lütufların doğması mukadderdir.” Bu ifadeler, mevcut yönetimin fethin mirasına ihanet ettiği iması taşırken, süren soruşturmalara da siyasi meşruiyet zemini sunma amacı güdüyor. “Her Fetih Stratejinin Mahsulüdür” Mesajı Ne Anlatıyor? Bahçeli’nin konuşmasında öne çıkan başka bir bölüm ise fethin yalnızca askeri bir zafer değil, stratejik bir deha ve ahlaki bir vizyon sonucu olduğunu vurgulamasıydı. Bu tanımlama, günümüz siyasetçilerine yönelik dolaylı bir eleştiri içeriyor: “Fetih bir vizyonun, bir iradenin eseridir; bugünün yönetimleri bu vasıflardan uzak” mesajı dikkat çekiyor. “Fetih tarihin bir anında donmuş bir an değil, sürekli canlı, dinamik bir süreçtir.” Bu cümle, Bahçeli'nin "fetih" kavramını sadece bir tarihsel olay değil, güncel bir siyasi mücadele metaforu olarak da kullandığını gösteriyor. Milliyetçi Vurgu, İdeolojik Mesaj Bahçeli’nin mesajı, aynı zamanda ideolojik çizgisinin altını kalın çizgilerle çizen bir siyasi duruş belgesi niteliğinde. “Türk-İslam medeniyetinin baş tacı İstanbul” vurgusuyla hem İBB’nin laik-muhalif kimliğine karşı duruşunu hem de Cumhur İttifakı içinde bu kentin geleceği üzerindeki hedeflerini açıkça ortaya koyuyor. İstanbul’un "emaneti"nin emin ellerde olmadığına inanan Bahçeli, fetih ruhuna uygun yönetim anlayışının “ehil, milli ve maneviyat sahibi” kadrolarla tekrar tesis edilmesi gerektiğini savunuyor. Sonuç: Sembollerle Yürütülen Bir Siyasi Mücadele Devlet Bahçeli’nin fetih mesajı, tarihsel bir hatırlatmadan çok, güncel siyaset zemininde yürütülen ideolojik bir mücadele metni olarak değerlendirilmeli. Mesajda kullanılan metaforlar ve göndermeler, İmamoğlu’nun durumu özelinde muhalefete yöneltilmiş açık bir meydan okuma içeriyor. Bahçeli’nin sözleri, yerel yönetimlerdeki muhalif varlığı “zincir”, yolsuzluk iddialarını “habis kuşatma”, operasyonları ise “fetih ruhunun yeniden dirilişi” olarak tanımlayan bir anlatı inşa ediyor. Fetih yıldönümünün gölgesinde verilen bu mesaj, 2028’e uzanacak yeni siyasi döneme ilişkin işaret fişeklerinden biri olarak şimdiden siyasi tarihe geçmiş durumda.
