CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yaptığı açıklamada, "Eğer vicdanı varsa, eğer bir parça siyasi aklı varsa, eğer bir parça vatan sevgisi halk sevgisi varsa Recep Tayyip Erdoğan'a Antalya'dan sesleniyoruz, seninle bir konuda uzlaşırız. Anayasa falan değil, erken seçim konusunda uzlaşırız. Sonbaharın herhangi bir ayında pazar günü getir sandığı görelim" ifadelerini kullandı. Başarır ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, 1 Haziran Pazar günü Antalya’da gerçekleştirilmesi planlanan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi öncesinde CHP Antalya İl Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Grup Başkanvekili Başarır, toplantıda yapmış olduğu konuşmada şunları belirtti: "1 Haziran Pazar günü saat 18.00'da Kepez'de çok önemli bir miting var. Demokrasiye inanan hukuka inanan adalete susayan tüm Antalyalıları ben Kepez'de adalet, hukuk, hak diye haykırmaya davet ediyorum. Türkiye'nin ekmek kadar su kadar aş kadar adalete ihtiyacı var. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Daha dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sözde bir infaz indirimi geldi. Oysa benim güzel ülkemde yürüyen duran konuşan ya da susan iftira atmayan siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler tutuklanıyor. Bu iktidar bir yanda sözde infaz indirimi yaparken bir yandan muhalefete yargısız infaz yapıyor. İşte bu miting o yüzden çok kıymetli. Antalya, demokrasiye, hukuka, adalete, özgürlüğe inanan yurttaşlarımızın yaşadığı bir şehir. En üst kısımda yaşayan yörüklerden deniz kenarında yaşayan emekli amcamıza kadar hepsi hakkı, hukuku, adaleti savunuyor. O yüzden gençleri, emeklileri, işçileri, çiftçileri hatta bugün Yörük yürüyüşümüzü de yaptık, Antalya'nın dağlarında yaşayan yörüklerimizi davet ediyoruz. Türkiye gerçekten büyük bir felaketi yaşıyor. Daha dün açlık sınırı açıklandı 26 bin 600 TL. Oysa bu bayramda 4 bin TL emekliye ikramiye veriliyor. Aslında ceza veriliyor. 14 bin 500 TL en düşük emekli maaşı açlık sınırı 26 bin 600 liranın üzerinde. Türkiye iflasa doğru gidiyor. Eğer bir ülkede, asgari ücretli emekli, 40 milyonun üzerinde aile açlık sınırının altında yaşıyorsa o koltukta oturan tek adam derhal gitmelidir. O koltukta oturduğu her dakika halkı için bir eziyettir. Hâlâ umut vermeye çalışan, evrensel hukuk kurallarını egemen kılıp anayasa yapacağız diyen bu tek adam, bu ülke için alacağı tek hayırlı bir karar vardır, o da erken seçim. Eğer vicdanı varsa, eğer bir parça siyasi aklı varsa, eğer bir parça vatan sevgisi halk sevgisi varsa Recep Tayyip Erdoğan'a Antalya'dan sesleniyoruz; Seninle bir konuda uzlaşırız. Anayasa falan değil, erken seçim konusunda uzlaşırız. Sonbaharın herhangi bir ayında pazar günü getir sandığı görelim. 19 Mart İBB'ye yapılan kumpas mı değil mi halk karar versin. Yaptığın tutuklamalar gözaltılar, kanallara verdiği cezalar, karartmalar hak mı değil mi halk kara versin. Sen artık ikinci partisin. Birinci parti, Cumhuriyet Halk Partisi. Antalya'da olduğu gibi Mersin'de de olduğu gibi Denizli'de de olduğu gibi. O yüzden biz buradan genel başkanımızla birlikte pazar günü 86 milyon için Silivri'deki tutsaklar için, çiftçiler için, emekliler için, işçiler için, gençler için 86 milyona haykıracağız. Bu böyle gitmiyor. Bu düzen bitecek, bu düzen değişecek ve zalimler gidecek. Bu ülkeyi zalimlerden hep beraber kurtaracağız. Ekonomik veriler ortada, 19 Mart darbesinin 86 milyonun cebinde, mutfağında dolabında yarattığı tahribat ortada. Konuşacak bu konuda çok fazla bir şey yok. Evet, bir anayasa yapılır. Demokratik bir anayasa yapılır. Evrensel hukuk kuralları egemen kılınır. Siyasetçilerin konuşan, düşünen insanların tutuklanmaları zorlaştırır. Ama bunu yeni meclis, yeni iktidar ve Cumhurbaşkanı ile yapacağız. Biz Onayasa yapmayacağız biz anayasa yapacağız. Ve yüzde 90'ın üzerinde bir uzlaşıyla bu anayasayı yapacağız. Yeni oluşacak parlamentoda yapacağız. Burada tarihi bir rezalete tanıklık yaptık. Akdeniz Üniversitesi'nden binlerce öğrencimiz, evladımız mezun olacak. Kep törenleri olacak, keplerini havaya atacak. Anne babaları gururla bu anı izleyecek, kaydedecek. Ama Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü, bunu yasaklıyor. İşte ülke bu durumda. Ben buradan Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum, bu atadığın rektörler artık bu ülkenin öğrencisine, eğitimine ve sistemine zarar veriyor. Sayın Cumhurbaşkanı, kepli bir resim veremediğiniz için mi bunu yapıyorsunuz? Öğrencilerden ne istiyorsunuz? Yürüyen, yürümeyen, duran, konuşan, susan gençler sürekli tutuklanıyor. Şimdi de 4 yıl boyunca okuyan, emek veren dirsek çürüten bu gençlerin mezuniyet törenlerini engelliyorsunuz. Bu kötülüğü daha fazla bu ülkeye yapmayın.”