AKP'li başkan hakkında yeni bir skandal gündemde Altındağ Belediye Başkanı AKP’li Veysel Tiryaki ile ilgili yeni gelişmeler ortaya çıktı.Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin adı, Bolu'nun Fasıl Köyü’nde yaptırdığı villa inşaatı sırasında belediye çalışanlarını ve kamu kaynaklarını kişisel işleri için kullandığı iddialarıyla yeniden gündem oldu. İddialara göre, Altındağ Belediyesi bünyesinde görevli işçiler, bu özel projede çalışmaya zorlandı; aksi halde işten çıkarılacakları yönünde tehdit edildiler. Bazı işçilerin ise hiçbir ek ödeme almadığı ve temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı öne sürüldü. Ankara’nın AKP yönetimindeki Altındağ Belediyesi, son dönemde art arda yaşanan skandallarla dikkat çekiyor. Belediye Başkanı Tiryaki, grevde olan işçilerin kurduğu direniş çadırına müdahale ederek tepkilerin odağı haline geldi. Bu olayın hemen ardından ise yeniden işe alınmak için belediyeye gelen bir işçinin makam odasında darp edildiği ileri sürüldü. Bu çerçevede dün Zabıta Müdürü’nün tutuklandığı bilgisi paylaşıldı. İşçiler, Tiryaki'nin Villası İçin Görevlendirildi İddiası Cumhuriyet gazetesine konuşan bazı eski belediye çalışanları, Tiryaki’nin Bolu Fasıl Köyü’ndeki villasının yapımı sırasında çevre düzenlemeleri gibi işlerde belediyenin iş gücünden ve araçlarından faydalanıldığını ileri sürdü. İşçiler, Altındağ Belediyesi’ne ait araçlarla Bolu’ya götürüldü, bazıları burada park ve bahçe işleriyle görevlendirildi. Ancak bu çalışmalara rağmen birçok işçiye ya çok düşük ücret ödendi ya da hiç ödeme yapılmadı. Üstelik yemek konusunda da büyük sıkıntılar yaşandığı belirtildi. Yemek Yok, Ücret Yok Tiryaki'nin daha önce Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcılığı yaptığı da hatırlatılırken, villasının bulunduğu alanın doğal güzelliğiyle dikkat çektiği ifade edildi. Ancak işçilere fotoğraf çekmemeleri konusunda baskı yapıldığı, buna rağmen bazı çalışanların gizlice görseller alabildiği aktarıldı. Elde edilen fotoğraflarda, Altındağ Belediyesi’ne ait araçlar ve çalışanların Bolu’da bulundukları anlar yer aldı. İddiaya göre 16 kişilik acil müdahale ekibi ve park bahçeler biriminde çalışan bazı personeller sürekli olarak Bolu’daki çalışmalara yönlendirildi. Kozalak toplama, dal kesme gibi işlerin yanı sıra araziye altyapı döşeme gibi görevlerde yer aldılar. Özellikle “acil ekip” çalışanlarının herhangi bir ek ücret almadığı, ayrıca yaklaşık 30 kişilik ekibe sadece 5 kova tavukla yemek sağlandığı öne sürüldü. İşçiler, doğal ağaçların yerinden sökülüp yerine süs bitkilerinin dikildiğini, bazı ağaçların ise kesildiğini dile getirdi. Tepki gösterdiklerinde ise “Başkan böyle istedi” yanıtını aldıklarını belirtti. Konuyla ilgili olarak Altındağ Belediyesi yetkililerine ulaşılmak istenmiş, ancak herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Verilen Sözler de Tutulmadı: İşçiler İsyan Etti Bazı belediye çalışanlarının aktardığına göre, kimi personel Bolu’ya inşaat malzemeleri taşımakla görevlendirilirken, kimileri ise kozalak toplamak için bölgeye götürüldü. Belediyenin deposunda görev yapan bir işçi, Altındağ Belediyesi’ne ait iş makinelerinin özel araziye yönlendirildiğini ifade etti. İddialar arasında, villa çevresindeki asfalt çalışmalarının dahi belediyeye ait araçlarla yapıldığı yer alıyor. Tüm bu işlemler sırasında çalışanlara verilen sözlerin tutulmadığı ve birçok işçinin mağdur edildiği öne sürüldü. Bolu’ya götürüldüğünü söyleyen işçilerin aktardıkları şu şekilde: İnayet Akpınar: “Ben temizlik işlerinde çalışıyor, çöp kamyonuna çıkıyordum. O akşam şantiyeye geldiğimde görev yerimde başka bir arkadaş yazıyordu. Amirime söyledim, ‘Benim yerime başka birini yazmışsınız.’ ‘Tamam sen biraz bekle, seni başka bir yere yollayacağım’ dedi. Araçlar 8’de çıktı ben 9’a çeyrek kala fen işleri tarafına gönderildim. ‘Yüklü bir kamyon var, bunu Bolu’ya götüreceksin’ dediler. Önümde transitle Bolu’ya kadar gittik. Orada bizi bir başka araç daha karşıladı. Bolu’dan orman yoluna girdik. 15-20 dakika o yoldan ilerledik. Orada bir taş duvar vardı. Epey yüksek, üzerinde demirler var. Köşede de bekçi kulübesi var. Durdum bir fotoğraf çekeyim dedim ormanda. Orada bir yetkili vardı, ‘Burada fotoğraf çekinmek yasak’ diyerek telefonumu almaya kalktı. Orada bir yer gösterdiler, malzemeyi oraya döktüm. Bana malzemenin ne olduğunu da söylemediler dökene kadar. Küçük parke taşları ve kilit taşı döktük. Beni içeriye sokmadılar. Sabaha karşı çıkış yapıp Ankara’ya döndüm. ‘Ertesi gün izin vereceğiz sana’ dedi amirler. O gün söz verdikleri iznimi de vermediler. Ekstra bir ücret de almadık.” Murat Baloğlu: “Biz de gittiğimizde bol bol orman içerisinde kozalak temizlettiler. Kırık dallar vardı onları aldık. Bir kere alana gittim ben acil ekiple birlikte. Daha sonra ben depo görevine geçmiştim. Depo görevinde ilaçlama ekibi ilaçlamaya gitti. Evin içerisindeki halıların yıkanması için halı yıkama ekibi gitti. Ben depoda olduğum için, çöp konteynerinin, işçi arabası gibi araçların kamyona gönderilip götürüldüğünü gördüm. Park ve bahçeler bankları vardı. O banklar götürüldü.”
